usulca siliniyor yüzüme yansınyan son gülen çehre
iki düğümle sıkıca bağla olup bitene düşer çene
kâmil eder bu işkence
dervişe çeviriyorsun beni
buladığın bir dertten alıp salıp ayrı bir derde
dönüşü yok bilerek geçmişe özlem beslemek zarar
ya erkeksin ya erkek gibi kız ağalamak yasak
kararsızım burcum bir terazi bir başak
ezilmesin çiçeklerim sâdık gülüm çimendir
yalnız dünyadaki yalnızlığım öyle virâne
huzur vermiyorki kimse herkeste var birtane
yalnızlıksa son istasyon ömür avâre
olacakları hissediyorum, hissediyorum biçâre
elim gibi titriyor sokaktaki fersiz lambalar
benim kadar üşümüyorlar ama bir ben kadar yalnızlar
sığınılacak liman yok uzakta yakın civarlar
sağım solumda azgın dalgalar vah hâlime
sen güldürdün beni,ağlattın yaktın beni
gül mü? diken mi bu? zakkum mu? şeker mi?
Kim buna dayanır
karmakarışıp kendime dolanıp düşüyorum yine
varsın sevmesin kimse
tek sensin beni sevmesi gereken
gözlerimleyim
gördüklerim uzak düşümden uzak kalmak istediklerimse koşar adım peşimde
kolum dirençsiz,kızlar edepsiz,adamlar sadakatsiz,kadınlar geçimsiz,çocuklar sevimsiz
büyük gibi konuşan çocuklar, çocuklaşan büyükler
yağmur güneşin olamazdı, yok olurdu tüm zerreler
semeri ceylana değilde eşşeğe vuran mukadder
değil midir ki ikisinin de gözleri birbirinden güzel
katırın cefası sesinin yüksek çıkmasından
ceylanın edası uzağa çekilip saklanmasından
dışarı saçmadan kendini içine kapan, kapaklan
dışı olsa da yakuttan geri çıkan yok tabuttan
hayrın içindeyse şer ve şerrin içindeyse hayır
çıkaramıyorum olanlar zehir mi bal mı?
yara, bere, çizik içinde malup bir hâlde
her gece ölsem de her sabah döndüm yine
sen güldürdün beni,ağlattın yaktın beni
gül mü? diken mi bu? zakkum mu? şeker mi?
Kim buna dayanır
karmakarışıp kendime dolanıp düşüyorum yine
varsın sevmesin kimse
tek sensin beni sevmesi gereken
Kolera! iki sıfır bir iki (bir iki,bir iki)