Bu sabah doğup büyüdüğüm mahallenin sokaklarında dolaştım
Çocukluğumu tekrar yaşamak istedim bu sabah ve bir an keşke bugün
Hiç olmasaymış diye düşündüm keşke dün dün kalsaymış
Şu sağdaki iki katlı ev Nezahat hanımlarındı galiba
Yok yok bu Yekta beylerinki olmalıydı
Nezahat hanımlarınkinin yanı top oynadığımız boş arsaydı
İyi ama nerde boş arsa ya bakla tarlası peki taş mektep
Nerdeler kimler götürdü kimler çaldı o güzelim anıları benden
Birden Rıza amcayı gördüm yine o dut ağacının altında oturuyordu
Koştum ellerine sarıldım önce tanımadı sonra rıza amcanın
Sımsıcak ellerinde çocukluğumu yeniden yaşamaya başladım
Tam karşımızdaki evin üçüncü katında otururlardı
Ondört yaşında boyanmaya başladığından mahalleli
Sonunu iyi görmezdi doğrusu bu kız çok tango olmuş derlerdi
Evlenmiş iki sokak öteye taşınmışlar eskisi gibimi diye sordum
Eskisi gibiymiş biraz kilo almış o kadar olsun
Kim bilir kilolu olmak bile ne yakışmıştır ona zaten ne yakışmazdı ki
Rengini beğenmedim bugün Rıza amca üstelik bayağı süzülmüşsün
Tabi gece hayatı içki sigara bakmıyorsunuz ki kendinize
İlahi rıza amca birlikler umumi katipliğinden emekli oluvereli
Gecesi gündüzü bu dut ağacının altında geçerdi
Son üç sadrazamı ve cumhuriyetten bu yana bütün başvekilleri
Sırasıyla ezbere bilir bize de saydırırdı çocukluğumuzda
Hala hatırlıyor musun diye sordum
Hatırlıyor muyum hiç unutmamıştım ki
Bilekten bağlı açık sandaletler giyerdi nedense pek derin