Oniki kisi saydım,
Üç de sokak köpeği saydım,
Üsümüs,
Biri disi.
Yağmur yağıyordu,
Soğuk bir rüzgar esiyordu
Üsküdar Meydanı'nda,
Hersey ıpıslaktı.
Saat geceyarısını çoktan geçmisti,
Saat geceyarısını çoktan geçmisti,
Ezan okunurken elli hoparlörden,
Yani gün ısırken birden,
Gökgürültüsüne benzer bir sesle otobüs geldi
Oniki kisiydik, itistik, didistik, apar topar bindik.
Sefer tasları tasıyorlardı, vardiyacıydılar.
Hersey kurulu bir saat gibiydi, yerleri belliydi.
Olağan dısı olan, orada bulunan yağmur ve bendim.
Kentin o geceki vukuatlarından habersizdik hepimiz.
Buğuluydu camlar, paltolar ıslak, otobüs soğuktu.
Biri ıslak bir kitap çıkardı,
Sayfalarını usul usul açtı,
Okuduğu kitabının adı
"Felsefenin sefaleti"ydi.
Buğuluydu camlar, paltolar ıslak, otobüs soğuktu.
Camı sildim, dısarı baktım, bayraklar var,
Bush gelmis.
Sokak köpeklerinin donuk gözlerini gördüm,
Gözgöze geldik.
Mototr gürledi, sarsıldı teker,
Çarkıfelek döndü.
Biri ıslak bir gazete çıkardı,
Çıplak kadınalrın resmine baktı.
Arka sayfadaki küçük bir haber
Bir diğer oniki kisiyle ilgiliydi,
Onlar ölü olarak ele geçirilmisti.