Özgürlük artık demir parmaklıkların gölgesinde
Barışın adı örümcek beyinlerin kalleş dilinde
Birgün tohum düşer bu kıraç topraklara
Filizlenir nisanda hayat verir dünyaya
İnsanlarım kitaplarım filizlerim yıkıldıkça
Haksızlıklar yolsuzluklar bügün normal sayıldıkça
Kara sesler takunyalar üstümüze yürüdükçe yeşerir
Kelle koltuk ölümlerde kavgalarda isyanlarda
Dağların doruklarında denizlerin kıyısında
Günün ilk ışığıyla kalbimize yeşerir
Özgürlük ve barış