(Yeis Sensura):
Bugün efkârlı bir gün gökyüzü gergin…
Bulutlar ağlıyor üzerime…
Üzerime geliyor kurşun gibi yağmurlar ıslatır ruhumu
Yine yalnız kalmışım…
Gidecek yok yerim
Birileri yok gibi…
Ellerimde telefon.
1.Bölüm (Sehabe):
Yüzüne bakarsam sinirim haktır, bana gülmedin ama dikenin battı.
Bir ara gereksiz kirlenen bu kalp sandığından da steril tatlım.
İnsanlar neden arsız? Cep delikse hep yapayalnız
Sen de haklısın kapat ağzı. Ölmek için bile para lazım!
Sahteliğinizden usandım artık masamda kıvırır dansözünüz.
Hangi birinize inanayım abi? Her zaman yalandan sözünüz.
Bilinçaltıma nefreti ektim, toplarsın hep mahsulünü.
Duyduğun küfre alınma yavrum, bu içimdekinin sansürüdür.
Güneşle maske çevrendedir, yağmur da bakmaz el yaşına.
Pembe hayatına kapılanlar siyaha diyemez: 'gel de şımarEn güvendiğin, en güvendiğin en zor durumda dert taşımaz.
Gülerken herkes olur, herkes olur… Ağlarken tek başına!
Nakarat (Yeis Sensura):
Bugün efkârlı bir gün gökyüzü gergin…
Bulutlar ağlıyor üzerime…
Üzerime geliyor kurşun gibi yağmurlar ıslatır ruhumu
Yine yalnız kalmışım…
Gidecek yok yerim
Birileri yok gibi…
Ellerimde telefon.
2.Bölüm (Sehabe):
Kendime diyorum: 'anla yalan', aynaya diyorum 'anlayanaSizin hayatınız gündüzken ben yıldız olsam da parlayamam!
Cehennem gibi duygularım bak, kardan adam bile karda yanar
Beni ne şiir, ne kitap, ne bulut, ne müzik, ne hüzün, ne ölüm anlayamaz!
Bana taş atmayın yankısı gelmez; çünkü gönlümde kuyu derin.
Dileklerini benden bekleyenin çıldırtır huyu beni.
Direksiyondan geleceğe çarpıp sonra da dersin 'uyuz herifTekrar görmek istiyorsan beni gözleri kapat da uyu derim.
Yalanla beslenen timsahların yanakları bugün sel doldu.
Yalnızlıktan güç alan geleceğe bir kadeh hüzün de sen doldur
Sevdiğim yüzleri maskeler aldı, geçmişe bakmaya ben korktum
Karanlık bana yakışır çünkü güneşin battığı yer yoktur!
Bugün efkârlı bir gün gökyüzü gergin.
Bulutlar ağlıyor üzerime…
Üzerime geliyor kurşun gibi yağmurlar ıslatır ruhumu
Yine yalnız kalmışım…
Gidecek yok yerim
Birileri yok gibi…
Ellerimde telefon.