Bir eski resim duvarda
Belki beti belki pola
Markizde oturmuş sakin
Seyrediyor zamanı gözlerinde tozlarla
Ah bu ne sevgi bu ne ızdırap
Bu şarkıyla gönlüm ne harap
Al al olmuş gül yanaklarımız
Bu mahçup bu eda bu hal
Bir mısra gibi ağzınız
Dillenmemiş dinlenmemiş bakire aşklarda
Günlerden güz mevsim sepya
Bir tüy kalemle çizilmiş bekler
Bir hayat daha olmalı der gibi
Kahverengi tonlarda uykularda
İstanbul hatırası
Bir yerinde altın yaldızlı tarih ve yazı.