Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu
Ve Yıldızlar Öyle Işıltılı, Öyle Ferahtılar Ki
Şayak Kalpaklı Adam
Nasıl Ve Ne Zaman Geleceğini Bilmeden
Güzel Rahat Günlere İnanıyordu
Ve Gülen Bıyıklarıyla Duruyordu Ki Mavzerinin
Yanında,
Birdenbire Beş Adım Sağında Onu Gördü
Paşalar Onun Arkasındaydılar
O, Saati Sordu.
Paşalar:Üç Dediler.
Sarışın Bir Kurda Benziyordu.
Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı.
Yürüdü Uçurumun Başına Kadar,
Eğildi, Durdu.
Bıraksalar
İnce, Uzun Bacakları Üstünde Yaylanarak
Ve Karanlıkta Akan Bir Yıldız Gibi Kayarak
Kocatepe’den Afyon Ovasına Atlayacaktı.