Dün seni düşündüm ve bir şiir yazdım, ne şarabım vardı ne de bir sigaram,
Ben de yazamadığımız öyküleri içtim.
Dün seni düşündüm ve bir şiir yazdım İstanbul’a.
Kalabalıkların içinde seni aradım,
Bambaşka birini buldum sonra o sustu, ben konuştum:
Bahar yağmurları gibi yağarlar insanların üstüne.
Kimse ıslanmaz ama, ellerini gökyüzüne açanlar tutamaz onları.
Sözler, süpürgeler bile süpüremez onları,
Sözler, doldurdular dünleri, yarınları.
Sonra sokaklardaydım, her şey bağırıyordu,
Sessizce aralarından geçtim, gökyüzü kırmızıydı.
Martı çığlıkları korkutucu geldi sensiz.
Dün seni düşündüm ve bir şiir yazdım yarınlara.
Kalabalıkların içinde seni aradım,
Bambaşka birini buldum sonra o sustu, ben konuştum:
Çarptıkları her şeyden sekerek yerlere düşerler.
Birikirler, birikirler, birikirler, nadiren kaybolup bir yerlere giderler,
Sözler, süpürgeler bile süpüremez onları.
Sözler, doldurdular evleri, sokakları.