Ali boğaz göklerinde
Barut sıcağı
Bir dağ geçidini tutmuş
Tutmuş Alişer
Kayadan kayaya anam mavzer yankısı
Zulme yurdum demez Alişer
Ferman dinlemez
Kurumuş kan ortasında
Zarif’in yüzü
Ay giyinmiş acısını
Ağlayıp gezer
Alişer’e ölüm ne ki
Bundan gayrısı
Etinde bir kurşun gibi
Siperler susar
Şahikalar kardı
Çayırlar sümbül
Yamaçlar kavaldı
Yamaçlar keklik
Dağ unutmaz Alişer’i
Rüzgarda saklar
Gül unutmaz Zarife’yi
Şebnemde saklar
Aynı mavi göğün altındayız
Aynı güneş ısıtıyor bizi
Geceleri aynı ay
Niye öldürüyorsunuz bizi